31 Ağustos 2012 Cuma

Ve 2012.....















Ocak 2012; Anne ve baba olmanın dayanılmaz hazzı...ADA artık geçekten kendini ifade edebilen bir birey. Derdini anlatmaya, ne istediğini çok güzel açıklamaya başlıyor. Gözümüzün önünde an be an bebeklikten çocukluğa doğru geçiyor. Bizse birazcık da olsa bugünleri arayacağımızın hüznünü yaşıyoruz.



Şubat 2012 ; ADA karla tanışıyor. İstanbul yıllardan sonra yoğun geçen bir kış yaşıyor. Nerede ise kar hiç kalkmıyor. Bu durumda tabi en çok ADA Kuşu'na yarıyor. Bembeyaz yağan karı, kardan adam yapmayı çok seviyor.






Mart 2012 ; ADA'nın annesi yani benim doğumgünüm. En güzel yaştayım Üstelik güzel kızım, canım kocam ve birtanecik ailem yanımda daha ne ister insan. Bu mutluluk sonsuz olsun diye ailem hep benimle olsun diye yaş günü hediyem bu iki dövme :) Sonsuza kadar doğduğum ve kendi kurduğum ailem için....Deniz & Buğra & ADA beni ben yaptığı için...


Nisan 2012; Bahar geldi hoşgeldi. ADA Kuşunu kaptığımız gibi kendimizi deniz kenarlarına ve yeşilliklere atıyoruz. ADA artık özgür ruhlu bir çocuk... Basamakları çıkmak hatta kendi yürümek istiyor. 2 yaş sendromu yavaş yavaş bize kendini hissettirmeye başlıyor.


Mayıs 2012 ; ADA Kuşunun ilk hayvanat bahçesi ziyareti. Darıca Hayvanat bahçesine gidiyoruz. ADA kitaplardan ve televizyondan gördüğü bir sürü hayvanı görmenin şaşkınlığı içinde.  Mayıs ayı aynı zamanda anneler günü kutlamaları demek. ADA hem beni hem anneanne hem babaannesini kahvaltıya götürüyor :)



Haziran 2012; Zaman su gibi akıyor. ADA hızla büyüyor. Minicik bir bebek olan kollarımın arasında düşer diye korktuğum bebeğim kocaman bir çocuk artık. Uzun uzun cümleler kuran; akıllı, inatçı güzel mi güzel bir kız oldu. Şu iki sene hem şu yazılar kadar çabuk geçti hem de keyifli...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder