18 Haziran 2012 Pazartesi

ADA mamalar ile tanışıyor....


Ocak ayı itibari ile iş başı yapıyor olmam ADA'nın anne sütü dışında ek gıdalara geçişini mecbur kıldı. 6 ay boyunca baş başa koyun koyuna olduğum bebeğimi bırakıyor olamanın acısına onu daha az emzirecek olmanın vicdan azabı eklendi. Doktorumuz ile birlikte aşamalı başladığımız yolculukta ile etapta ADA'yı meyveler ile tanışırdık. Farklı ve değişik tatlar bebeğimin çok hoşuna gitti. Kış ayına denk geldiğimiz için elma, armut, muz gibi gıdalar ile başlanan yolculuğumuza bir hafta sonra yoğurt ekledik. Bir hafta sonrada sebzelere geçtik. Böyle yazınca kolaymış gibi geliyor ancak gerçek hiç de öyle olmadı. Adım adım gıdalarla tanışmak, bebeğe yeni bir düzen kazandırmaya çalışmak başlı başına bir iş. Sebzelerin içine ilk ayın sonunda et sonra tavuk en son olarak da balık ekledik. ADA'nın sağlıklı beslenmesini kafama taktığım için sebze ve meyve konusunda oldukça titizlendim. Mevsimlik meyve ve sebzeler kullandım. Sebze yemeklerini bizzat kendim yaptım ve 18 aylık olana kadarda bu rutini hiç değiştirmedim. Yoğurt makinesi alıp kızma yoğurdunu ben mayaladım. ADA hiç hazır mama ve ek gıdalardan tüketmedi. Bugün olsa kararım yine aynı olurdu. Bazen gece yarılarını bulan yemek ve yoğurt yapma seanslarımı unutamam ama asla pes etmediğim bu alışkanlığın hala arkasında duruyorum. 

Katkı maddesi içermediğini söyleseler dahi mutlaka bebeklerin ilk yıllarında daha korunaklı ve anne eli ile yapılmış gıdalar ile beslenmesinin sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Doktorumla ortak buluştuğumuz payda da adı üstünde "ek gıda" vermenin asla anne sütünü azaltmak olmaması gerektiği idi. Hem doktorumdan öğrendiğim hemde okuduklarımdan anladığım ilk yıl bebekler süt bebeğidir. Dolayısı ile alabildiği kadar anne sütünü almalı " ek gıda" sadece sütü takviye etmeli. Kilo alışı değişen, düzeni farklılaşan bu süreçte annenin kendini bu sadece takviye felsefesine alıştırması o kadar zor ki. ÜZerine titrediğiniz bebeğinize sütünüz yetmiyor gibi geliyor, ek gıdalar beslemiyor mu yada az mı veriyorum kaygısı baş gösteriyor. Ama sabretmek ve bu işi bilenlere güvenmek gerekiyor. Zamanla herşey yoluna giriyor. " Ek gıdalar" la bebeğinizin damak zevki oluşmasını izlemek gerekiyor.
Bebekler damak zevkini çok kısa bir süre sonra belli etmeye başlıyor çünkü. Biz ADA bebeğin meyvelerde favorisinin armut olduğunu ve sebzelerden brokiliyi daha çok sevdiğini birkaç ay içinde keşfettik. 
Yemek yedirmek emzirmek gibi çok keyif veren birşey olmasa da bebeğinizin büyüme yolunda önemli bir mihenk taşına şahit olmak yine de mutluluk verici oluyor.... 

7 Haziran 2012 Perşembe

2010 - 2011 İlk Yılbaşı





2010' nu 2011' e bağlayan yılbaşının bizim için anlamı çok büyüktü. Geride bıraktığımız 2010 yılı bizim için çok güzel bir yıl oldu. ADA ailemize katıldı. Yıllardır iki kişi olan hayatımız renklendi. Evimiz çok şenlikli oldu. 2011 yılıda ADA'lı hayat bizim için süprizlerle dolu olacaktı. Tek sıkıntım ve içimi acıtan doğum iznimin tamamlanacak olmasıydı. Kızıma bakma ayrıcalığını maalesef işe dönme zorunluluğum almıştı. ADA'yı bırakmak beni kahrediyor işe nasıl döneceğim içimi kemiriyordu. ADA emin ellerde olacaktı ama ya ben. Çalışmasam sadece ADA'nın annesi olmak kızım için ne kadar faydalı olabilecekti. Mantığım ve duygularım arasında hiç olmadığı kadar derin bir çatışma vardı. Bugün bile o günleri hatırladığımda aynı acıyı yaşarım.
İlk yılbaşımızı ADA'nın düzenini çok bozmamak bebeğimizi huzursuz etmemek ve birazda isteyerek üçümüz evimizde karşıladık. Saatin 12'yi vurduğu saatlerde Buğra ile uyuyan güzelimizi izledik.


ADA Kuşumuz ile geçirecek nice yılbaşımız olmasını diledik. Birde tabi ben kendim gibi vicdan azabından kavrulan annelere sabır diledim :)

6 Haziran 2012 Çarşamba

ADA'nın ilk adımları





ADA herşeyi erken yapan bir bebek oldu. İlk emeklemeye 7 aylık gibi başlamıştı çoktan. Çevreyi keşfetmek gerçekten bebekler için müthiş bir deneyim. Emeklemeye başlaması tabi sizinde hayatınızdaki tüm düzeni değiştirmeniz demek. Evdeki tüm engellerin ortadan kaldırılması ve tehlikeli noktaların kapatılması demek. Emekleme döneminden hemen sonra doktorumuzun tavsiyesini de alıp çok kısa bir süre yürüteç kullandık. Gün içinde ara ara yürütece koyduğumuz ADA bebek kısa sürede kendini sürekleyerek dolaşmayı öğrendi. 


                                                                                  


9 aylık gibi olduğunda ise tutunarak adımlama çalışmalarına başlamıştı. 10 aylık olduğunda ilk adımlarını attı. 11. ayımızda ADA artık kendi kendine yürüye biliyordu ve tabi tüm bebekler gibi bundan çok mutluydu.


Bebeğinizi ilk adımları sizin içinde büyük bir mutluluk kaynağı. Tüm bu yolculuk boyunca bebeğiniz ile birlikte katedilen mesafe ve sonunda gelinen nokta, alınan ödül gibi bebeklerin başarıları. Zamanı hiç önemli değil. Sonunda geldiği gelebildiği nokta asıl önemlisi.
Bir bebeğin büyümesine şahit olmak demek insan hayatının zorluklarına bir kez daha tanık olmak demek. İnsanoğlunun canlılar arasında en zor gelişen canlı olduğu söylenir. Bir bebeğin büyümesini izlemek işte tamda buna şahit olmak demek. İlk doğduğu anda emme içgüdüsü ile memenize dayanan ama küçücük canı yetmeyen hemen yorulan açlığı galip geldikçe tekrar gayretle karnını doyurmaya çalışan; gözlerini açmak etrafı keşfetmek için büyük bir çaba harcayan ve adım adım gelişen, kendi etrafında dönebilmek için bile uzunca bir süre beklemesi ve çabalaması gereken insanoğlu önce emeklemek sonra yürümek içinde işte böyle büyük bir mücadele veriyor. Üstelik tüm bunlar sadece başlangıç daha bekleyen bir sürü savaş var. Anne olarak siz tüm bu sürecin şahidi oluyorsunuz. Gösterdiği efor ve çabanın karşılığını alması da o yüzden mutlulukların en büyüğü. İşte tamda bu yüzden bir anne baba çocuğunun ilk adımları ile gurur duyduğunda onları anlamak lazım. 



ADA ilk yılın sonunda mücadelelerini kazanmıştı. Ve tabi onu yeni mücadeleler bekliyordu.

5 Haziran 2012 Salı

ADA Tatilde





ADA'nın ilk tatili 25.Ekim.2010 tarihinde Antalya Kemer'e Vogue oteline yaptığımız seyahat. Babası ADA ve ben ilk kez o zaman birlikte seyahat ettik. Sabah saatlerinde uçağa ilk kez binerken henüz üç aylık biricik bir bebek olan kızım hiç sıkıntı yaratmadı bize. Uçak havalanırken doktorumuzun tavsiyesi ile emzirmeye başladığımda gözlerini söyle bir açtı. Sonra yine derin uykusuna devam etti. Kızımızın ilk uçak seyahati işte böyle sakin ve huzurlu oldu.



Antalya'da Ekim ayının ılık havası eşliğinde ADA'yı güneşle ve denizle tanıştırdık. Güler yüzlü mutlu bebeğim o kadar sakin ve mutlu idi. Başta ciddi olarak kaygılı başladığımız ama sonrasında tecrübesizliğimizi ve korkularımızı yendiğimiz bebeğimizle yaptığımız ilk tatil bizim için unutulmazlar arasına girdi.