29 Mayıs 2012 Salı

ADA Ailenin Biriciği....


Annemin dediğine göre torun dediğin çocuğunun bonusu oluyormuş. Hem canından can hemde senin olan ama sorumluluğu asla tamamen sana ait olmayan bir hediye demek. Zira tüm sorumluluğu taşıyan yükü ve endişeyi omuzlayan bu sefer başka bir anne ve baba...
ADA'nın ailemize katılışını haber vermek için daha öncede anlatmıştım çok aceleye getirmemiştik. Sonrada onlara bir kart ile haberi vermiştik. Çok uzun zamandır bizden böyle bir haber bekleyen ailelerimiz için büyük bir mutluluk oldu bu haber.
ADA bugün itibari ile hala iki aileninde biriciği.Henüz tahtını sarsacak başka bir adayda gözükmüyor. ADA şu an iki yaşına yaklaşırken çalışan bir anne olarak en büyük desteği önce kendi annemden sonra da  en az onun kadar kayınvalidem Nüvit Anne'den aldım. 

İlk sene yükün çoğunu annem omuzladı. Bu birazda bilinçli bir tercihti. Okuduğum kitaplardan edindiğim bilgiye göre İlk yıl bebeğe  çok fazla bakan kişinin olması kafasını karıştıran ve düzeni bozan bir durum imiş. Annem sağolsun büyük bir özveri ile ADA'nın ilk yılında müthiş bir iş başardı. ADA'nın tam 10 aylık olduğu 2011 Mayıs ayında ilk adımlarını atması da daha henüz 11 aylık olduğu 2011 Haziran'ında ilk sözcüklerini söylemeye başlamış olmasıda onun başarısıdır. ADA ile ilgili her dediğimi yapan, asla benim öğrendiklerimi ve uygulamak istediklerime karşı çıkmayan bana sürekli destek olan benimle birlikte 25 yıl sonra tekrar çocuk yetiştirme kitaplarına gömülen gerçekten mükemmel bir annem var.

ADA'nın birinci yılını doldurmasından sonra işleri biraz daha paylaştırdık. Ve babaannemiz de daha fazla ADA ile vakit geçirir oldu. Birlikte bir program yaptık. Pazartesi - Çarşamba - Perşembe anneannenin Salı - Cuma babaannenin oldu.ADA içinde bu durum oldukça keyifli oldu. Anneler kısmında işler kendiliğinde yoluna girdi. Babalar kısmında ise durum biraz daha farklı işledi. ADA annemin evinde büyüdüğü için otomatik olarak babamla yani Yaşar dedesi ile arasından ilk günden beri su sızmıyor. Bugün dedesine " Canım dedem" diye hitap ediyor. Ve babamı zevkten eritiyor.Diğer dedemiz Selçuk dede ile zamana yayılan bir samimiyetimiz oluştu.Ama bugün gelinen noktada nedendir bilinmez büyük olan dedesi " Selçuk dede".

ADA anne ve babasının erkek kardeşleri olması sebebi ile hem dayı hem amca sahibi. Ancak bebekliğinin başında dayısını askere İzmir'e yolladık. Haftasonları ve arada yapılan kaçamaklar ile birbirlerini görebiliyorlardı. Başlarda dayısını içi kan ağlasada bugün dayısı ile arasında inanılmaz bir sevgi var. Akşam annaannesinde kapı çalınca " Dayım geldi." diye sevinçten oynayacak kadar.

Amcası ise ADA ile en az görüşen aile bireyimiz. Danimarka - Kopenhag'da yaşadığı ve sık sık gelse bile herkes tarafından özlenmiş olmanın verdiği zaman kıtlığı ile ADA ile sanırım istedikleri kadar vakit geçiremiyorlar. Ama ADA yinede dergilerde gördüğü her mavi gözlü koyu renk saçlı erkek için " Amcam Barkın" diyecek kadar amcasına hakim...
Ailelerin diğer yeni bireyleri dayı ve amcanın nişanlıları ise ADA için başka bir macera. Dayının nişanlısı Çiğdem onun için "çiğbem" ve en iyi oyun arkadaşı. ADA'da Çiğbem'in yeri bir başka. 
Amcanın nişanlısı Agnieszka ile nasıl olduğunu tam anlayamadığımız ingilizce anlaşabilecek kadar iyi bir diyologları var....
ADA kuşunun biricik ve asıl oyun arkadaşı ise benim canım halam. ADA içinse Sevil.... Dönem dönem İstanbul'a gelen ömrüm boyunca en büyük destekçim canım halamla en az benim kadar anlaşıyor ve ona  sevgi duyuyor...


En çok nazı ona geçiyor.
En son olarak ADA için tek teyze Ümit Teyze. "Ümit Teyze nasıl gülüyor" dediğimizde hemen onun gibi gülen ADA için neşe kaynağı.


ADA herkesin sevgilisi... Herkes de ADA'nın ....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder